SOLAR IMPULSE MÜŞTERİ HİKAYELERİ

Uçağı 3DEXPERIENCE uygulamalarıyla tasarlamaya ek olarak, Solar Impulse mühendisleri tasarımlarını farklı yapılandırmalarda test de edebildiler. Borschberg, “3DEXPERIENCE platformunun tasarım ve simülasyon uygulamaları son derece yararlıydı; çünkü çok pahalı olan ve inşa etmesi çok uzun süren fiziksel prototipler kullanmadan uçağımızı geliştirmemizi sağladı,” diyor. Tasarım ekibinin sorumlusu Jonas Schär, “Üretime geçmeden önce, parçaları tek tek tasarlayıp 3DEXPERIENCE platformunun montaj özelliklerini kullanarak bunları monte etmekle işe başladık,” diye açıklıyor. “CATIA’da çalışmadıysa, ileride sorun yaşayacağımızdan emindik. CATIA sayesinde, her şeyi ilk seferinde doğru yaptık.” Mühendisler uçağın karbon fiber yapısının katlarını tanımlamak ve optimize etmek ve karbon parçaların birçoğunu şirket içinde üretmek için kullanılan takımları işlemek de dahil olmak üzere, 3DEXPERIENCE platformunun kompozitler ve üretim özelliklerini de kullandılar.

72 metrelik kanadı, 3DEXPERIENCE platformu uygulaması CATIA kullanılarak tasarlandığı şekilde inşa eden Solar Impulse mühendisleri.

Ekip bu süreçte birçok teknik zorlukla karşılaştı. Pilotlar oksijen yetmezliğinin ölümcül olabildiği 8.000 metreye tırmanabilen bir uçakta durup dinlenmeden beş gün ve gece uçacakları için, pilotların güvenliği ve konforu temel sorunlar arasındaydı. “Kokpit tasarımında en uygun yerleşim ve ergonomi için 3DEXPERIENCE uygulamalarını kullandık,” diyor Schär. “Pilotlar kokpitte oturarak, hareket ederek, basit egzersizler yaparak, yemek yiyerek ve uyuyarak uzun saatler süren eğitimler aldılar. Bu eğitimler, André ve Bertrand’ın mümkün olduğunca güvende ve rahat olmaları için gerekli ayarlamaları yapmamızı sağladı.”

Bir diğer zorluk da, uçağın beş gün ve gece boyunca, aralıksız havada kalmasını sağlamaktı. “Tek enerji kaynağı güneş, ve bu yüzden havada kalmak için, uçak çok az enerji ile çalışabilmeli ve oldukça uzun bir kanat açıklığına sahip olmalıdır,” diye açıklıyor Borschberg. “Solar Impulse-2, 2.300 kg ağırlığında. Bir araba kadar hafif ama 72 metrelik kanat açıklığıyla bir Boeing 747’den daha uzun. Dijital simülasyon, bu kadar uzun bir uçuş için doğru kanat açıklığı/uçak ağırlığı oranını bulmamıza yardımcı oldu.” Son olarak, Solar Impulse ekibinin doğru bileşenleri bulması gerekiyordu. Bunlar piyasada normal şartlarda bulunan bileşenlerden daha hafif ve daha esnek olmalıydı. Borschberg, “Bu projeye başladığımızda uçak üreticilerine bu uçağı üretip üretemeyeceklerini sorduk ve bize, hayır bu mümkün değil, dediler,” diye açıklıyor. “Dolayısıyla havacılık dünyasının dışından yeni teknolojiler ve çözümler bulmak ve bunları ilk kez bir uçağa entegre etmek zorunda kaldık. Tamamen devrim niteliğinde, güneş enerjisiyle çalışan bir uçağı sıfırdan tasarlamak zorundaydık. 3DEXPERIENCE olmadan, bunları başarmak mümkün değildi.”

3B modelle çalışmak, mühendislerin demonte durumdaki uçağı kalkış alanına nakletmekte kullanılacak kargo gemisi için yer gereksinimlerini belirlemelerine yardım etti. “CATIA yeterince yerimiz bulunduğundan emin olmamızı sağladı,” diyor Schär. “Kargo gemilerinde yer sınırlıdır ve bu nedenle biz de mevcut alanı nasıl en iyi şekilde kullanabileceğimizi belirlemek için 3DEXPERIENCE uygulamalarını kullanarak 3B simülasyonlar yaptık. Uçağı paketlemek ve nakletmek için kullanılan düzeneklerin yanı sıra yer destek ekibinin mobil montaj istasyonlarını tasarlamak için bile bunları kullandık.”