ls-sm-key-visual Sürdürülebilir bir ilaç üretim stratejisi geliştirmek Dassault Systèmes Yaşam Bilimleri ve Sağlık Hizmetlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Claire BIOT, “Bu çok faktörlü kompleks hastalıkları tedavi etmek veya iyileştirmek kolay değil, ilaç ve biyoteknoloji şirketleri kompleks tedaviler geliştirerek bu zorluğa uyum sağladılar” diyor.

Tasarıma Dayanan Sürdürülebilirlik

Accenture ve Dassault Systèmes tarafından hazırlanan bir rapora göre, ilaç endüstrisinin sera gazı (GHG) emisyonları, karbondan arındırma çabalarına rağmen artıyor. Her bir milyon dolarlık gelir başına düşen emisyon analizleri, küresel ilaç endüstrisinin otomotiv endüstrisinden yaklaşık yüzde 55 daha fazla emisyonu olduğunu gösteriyor. Bu rakam, yalnızca tedavilere yönelik artan küresel taleple birlikte büyüyerek artıyor.

Bugün, küresel nüfusun yalnızca yüzde 50'sinin temel sağlık hizmetlerine erişimi var ve bu oran, Birleşmiş Milletler'in 2040 yılına kadar evrensel kapsamın yüzde 100'üne ulaşma hedefinin daha yarısı. O zamana kadar, küresel demografik büyümeyle birlikte kanser ve nörolojik dejeneratif hastalıkların sayısının artması bekleniyor.

Dassault Systèmes Yaşam Bilimleri ve Sağlık Hizmetlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Claire BIOT, “Bu çok faktörlü kompleks hastalıkları tedavi etmek veya iyileştirmek kolay değil, ilaç ve biyoteknoloji şirketleri kompleks tedaviler geliştirerek bu zorluğa uyum sağladılar” diyor.

İlaç üretim hatları bu hassas ilaçları üretmek için küçük parti üretimine geçerken, üreticilerin bu tedavileri daha sürdürülebilir bir şekilde üretmek için uçtan uca üretim hattı optimizasyonlarını gerçekleştirmesi gerekiyor. Ancak, birçok ilaç firması böyle bir çabanın küresel ölçeğini göz önünde bulundurmak zorunda. İlaç endüstrisindeki son birleşme ve satın alma faaliyetleri, şirketlerin tedarik zincirlerindeki artan karmaşıklığı çözmelerini gerektirdi ve çok daha büyük bir küresel üretim ayak izine sahip olmalarına neden oldu. Son derece teknik ve bilimsel verileri yöneten bu bambaşka sistemler birbirleriyle iletişim kurmuyor ve yeni tedavilerin hızlanmasını engelliyor.

Bunun aksine, sürdürülebilirliğin başlangıçtan itibaren ilaç üretimine dahil edilmesi gerekiyor. CATIA'da Kıdemli Teklif Pazarlama Müdürü olan Arnaud CASTÉRAN, “Çevresel, sosyal ve ticari sürdürülebilirlik gerekliliklerini optimize edebilmek için bunları tasarımın ilk aşamalarında hesaba katmalısınız” diyor. Bunu yapmak için ilaç üreticilerinin daha sürdürülebilir üretim yapmak amacıyla dijitalleştirilmiş üretime geçmeleri gerekiyor.

Sürdürülebilir İlaç Üretiminin Etkisi

İlaç üreticilerinin karmaşık endüstriyel fabrikalarını, süreçlerini ve ürünlerini optimize etmek için yeni bir paradigma benimsemesi gerekiyor. Üretimlerini dijitalleştirmeleri gerekiyor çünkü bu, birçok faktörün yanı sıra, çeşitli paydaşların bir araya gelerek sistematik olarak karar vermesinin tek yolu. Bunlar;

Arnaud ayrıca şunları ekliyor: “Tüm bu faktörler, ilaç şirketlerinin en başından bekledikleri gibi üretim yapabilmeleri için süreç tabanlı bir tasarımla dijitalleştirilmiş üretime dahil edilebilir. Doğru bilim tabanlı araçlar, ilaç üretiminin ilk aşamadan itibaren sürdürülebilir bir şekilde üretime devam edebilmesini sağlayan iteratif döngüyü sağlamak için dijitalleştirilmiş üretim hatlarıyla sorunsuz bir şekilde çalışır.” Bu strateji, ilaç üreticilerinin aşağıdakileri olumlu yönde etkilemesini sağlar:

Üretim Sürdürülebilirliğine Dijital Çözüm

Dijital üretim, gerçek dünyadaki ilaç üretim süreçlerinin, ürünlerin ve tesislerin dijital bir kopyası olan bir sanal ikiz ile uçtan uca gerçekleştirilir. Dijital üretim, yeni tedaviler geliştirmek için kullanılabilecek bilim tabanlı araçlarla üreticilerin ihtiyaç duyduğu çevikliği sağlar.

Bu araçlar biyoloji, kimya, fizik ve mühendislik alanlarındaki bilimsel ilkelere bağlı kaldıklarından, ilaç gibi bilim tabanlı bir alanda çok önemli bir kolaylaştırıcı haline gelir. Ayrıca, doğru bir platform; tasarımcılar, mühendisler, tedarik zinciri satıcıları, bilim insanları ve diğerleri de dahil olmak üzere çeşitli paydaşları karar vermeyi, süreç zekasını ve analizi hızlandırmak için bilimsel verilerle bir araya getirir. Sonuç olarak, ilaç üreticileri, mevzuata uygunluğu sağlamak ve yetkililer ve hastalarda güven oluşturmak için benzersiz şeffaflık seviyeleri elde edebilirler.

Sanal ikizin ve 3DEXPERIENCE® platformunun gücünün kombinasyonu, havacılık ve uzay, yüksek teknoloji ve taşımacılık gibi çok zorlu teknik sektörlerin üretim aşamalarında onlarca yıllık dönüştürücü bir etkiye sahiptir. İlaç şirketlerinin, üretim hatlarında bir devrim yapmak ve çevresel, sosyal ve ticari sürdürülebilirliği sağlarken yenilikçi tedaviler sunmak için sınıfının en iyisi olan bilimsel araçlardan yararlanmasını sağlıyor.