Blog
Günümüzde teknoloji çok büyük bir hızla gelişiyor. Bu gelişim hızına paralel olarak teknolojiye ulaşmak da bir o kadar kolaylaşmaya başladı. Endüstri 4.0, dijital dönüşüm, dijital ikiz, IoT gibi kavramlar teknolojik gelişimlere yön verirken birçok firma da bu gibi teknolojileri nasıl bünyelerine kazandıracağı konusunda da çalışmalar yapmaktadır.
Bu yolculukta firmaların dijital dönüşüm ekseninde yaptıkları planlamalar temelde tüm iş süreçlerinin dijital ortamlara ve platformlara taşınması, imalat ortamı, makine ve teçhizatlardan verilerin toplanarak değerlendirilmesi ve anlamlı bir bilgi oluşturulması yönündedir. Böylelikle süreçlerin maksimum derecede insan etkisinden bağımsız, sürekli kendisini geliştiren bir yapıya gelmesi hedeflenmektedir. Aslına bakıldığında konu hep aynı. Maksimum verimlilik, minimum maliyet ve bunu yaparken de kurumsal hafızanın oluşması ve güçlenmesi.
Ortaya ürün çıkartan birçok şirkette bu yolculuğun ilk adımı, firmanın sahip olduğu know-how’ın bir çıktısı olan ürünün verileri ve oluşum sürecini dijitalleştirmektir. Böylelikle kurumsal hafıza en büyük katma değer ile oluşmaya ve tüm diğer süreçler ürün verisi ile konuşmaya başlamaktadır. Böylelikle ürünün değişikliği ile tetiklemektedir.
Avrupa’daki firmalar 10 yıllardır bu süreçlerini PLM sistemlerini devreye alarak dijitalleştirmekteler. Mutluluk vericidir ki son yıllarda Türkiye’de de PLM sistemlerine olan ihtiyaç fark edilir düzeylere geldi.
Diğer yönetim sistemleri süreçleri gibi PLM süreçlerinin devreye alınması da önemle ele alınması gereken, meşakkatli ama katma değeri yüksek süreçlerdir. Bu sistemlerin firma istek ve beklentilerine göre kurgulanması zaman aldığı gibi ilgili firmanın da bu süreçte yoğun çabasını gerektirir. Durum böyle olunca küçük ve orta ölçekli firmaların gözünde bu gibi sistemler maliyetli hale gelmektedir. Böylelikle karar mekanizması çok uzar ve çoğu zaman ertelenir.
19 Günde PDM
Küçük ve orta ölçekli firmaların da gelişmiş sistemleri devreye alabilmeleri hem kurumsal gelişim hem de dijitalleşme için oldukça önemlidir. Yaptığımız incelemeler ve yoğun çalışmalar sonrasında küçük ve orta ölçekli firmaların ortak beklentilerine ve birincil ihtiyaçlarına yönelik PDM seviyesindeki sistemi 19 günde devreye almayı başardık. Bu kapsamda süreç inceleme çalışmaları, kurulumlar, PDM entegrasyonu ve eğitim faaliyetleri gerçekleştirilmektedir.
Önceden tanımlanmış süreçler, altyapı, yapılandırılmış ortam ve dokümantasyonuyla riskten uzak bir çalışma ile çok kısa bir sürede endüstri 4.0 sürecine ilk adımı atmak böylelikle mümkün olmaktadır. Firmanın beklentilerine yönelik PLM kapsamına genişletilebilir. Farklı mühendislik süreçlerinizi entegre edebilir ve diğer kurumsal sistemlerle konuşur hale getirilebilir.
Bu çalışma sonucunda küçük ve orta ölçekli firmalar da yerli ve global ana sanayiler gibi güçlü bir mühendislik platformunu kullanmaya başlayabilir, kurumsal hafızalarını dijitalleştirebilir, katma değeri yüksek yeni ürün geliştirme projelerine daha fazla zaman ayırabilirler.
Küçük başlayıp hızlı büyümek, firmalardaki çalışanların da motivasyonunu en üst seviyeye çıkarmakta ve yapılan yatırım en hızlı şekilde geri ödeyerek minimum maliyet ile maksimum faydayı sağlamaktadır. Şunu da ilave etmek gerekir ki bu gibi sitemler her türlü ihtiyaca göre ölçeklenebilir ve kurgulanabilir. Önemli olan değeri en kısa sürede maksimize etmektir.
Ali Çelik