Otomotiv & Ulaşım
- Anasayfa
- Sektörler
- Otomotiv ve Ulaştırma
- Otomotiv & Ulaşım
Elektrikli ve otonom araçların geleceğini keşfetmeye hazır mısınız?
Otomotiv, ulaştırma ve mobilite sektöründe köklü değişiklikler yaşanıyor. Nihai hedef olan elektrikli, bağlantılı, otonom mobiliteye doğru ilerledikçe, araçlar daha güvenilir ve yazılımlarda olduğu gibi yükseltmesi daha kolay bir hale geliyor.
Sektörde meydana gelen değişiklikler, bir çok farklı sürecin de değişmesine yol açıyor. Elektrikli ve otonom araçların gelişimi ile arabalar üretim aşamasından çıkıp müşterilere teslim edildikten sonra da teknolojik olarak kendilerini yenileyecekleri ön görülmektedir.
Elektrikli otomobilleri üretmek, yanmalı motorlu modelleri üretmekten daha kolay olduğu için, en yeni birinci sınıf tasarım, mühendislik, simülasyon ve üretim araçlarına erişimle birlikte yeni inovasyonların kapısı açılmıştır.
Geleneksel otomotiv şirketleri sadece rekabet güçlerini korumak için savaşmıyorlar; mücadele artık hayatta kalmaya yönelik. Sadece üç isim vermek gerekirse TESLA, AKKA Technologies ve Kreisel Electric gibi çevik ve genç yenilikçi şirketlerin oyuna katılmasıyla kurallar şaşırtıcı bir hızla değişiyor.
Sektördeki geleneksel büyük oyuncular artık yüksek hacimli üretim avantajına bile sahip değiller; çünkü yüksek satış hacmi artık stratejik bir avantaj olmayacak. İş stratejilerini, sistemlerini ve süreçlerini yeniden inceleyip dönüştürmedikleri sürece başarı imkansız gibi görünüyor.
İster büyük, ister küçük olsun, önümüzdeki on yıl içinde ve sonrasında büyüyen şirketler için hız, esneklik ve proaktiflik önemli başarı etkenleri olacak. Gelecek nesil araçları geliştirmek için ileri düzey yaratıcı tasarım, paylaşılan istihbarat, geniş bir sistem mühendisliği yaklaşımı ve çok etki alanlı, entegre işbirliği gerekli olacak.
OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE ÜRÜN BAŞARISINA YÖN VEREN ÖNEMLİ EĞİLİMLER
Makaleyi okumak için aşağıdaki linke tıklayarak formu doldurunuz
Küresel liderlerden otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında tam zamanında görüş alın
Elektrikli araçları ele alalım; küçük şeyler büyük fark yaratabilir. Örneğin, 5G bağlantı istiyorsanız araç üzerinde anteni yerleştirmek için en iyi yer neresidir? Yanıt sadece “en iyi sinyali alacağınız yer” değildir; soruyu yanıtlarken, bu seçimin aracın geri kalan kısmını, aerodinamiğini, estetiğini, üretim maliyetini, servis ve yükseltme işlemlerini nasıl etkileyebileceğini de göz önünde bulundurmanız gerekir. Ayrıca, antenin kendisinin de, hava durumu koşullarından, titreşimden ve diğer birçok faktörden nasıl etkileneceğini de düşünmelisiniz.
Söylemeye hiç gerek yok ama ‘en uygun’ çözüm sadece anten mühendisleri için en iyi çözüm değil, aracın bütünü ile ilgili olarak en iyi çalışan çözümdür. Bugün bu sektörde, hiçbir şey ve hiç kimse, tek başına etkili şekilde hareket edemez. Siz, tedarikçileriniz ve müşterileriniz artık ayrı ayrı çalışamazsınız; özellikle de, elektrikli ve/veya otonom araçlar geliştirirken bunu yapamazsınız. Hem organizasyonel ekosistemi, hem de bir bütün olarak aracı göz önünde bulundurmanız gerekir.
SIMULIA İş Geliştirme'den Matthias Tröscher ile en uygun 5G araç bağlantısı için anten konumu ile ilgili yapılan görüşme:
Bildiğimiz ve yaptığımız şeyleri yeniden keşfetme
Dahası, David Holman’ın da ifade ettiği gibi, elektrikli araç tasarlamak için,
Holman’ın da iddia ettiği gibi, tüm bunlar ortaya tamamen yeni bir sorun çıkmasına neden olur: yeniden keşif. Geleneksel OEM’lerin karşı karşıya oldukları zorluk, kendilerini yeniden keşfetmektir. Elbette, boş bir sayfa ile başlangıç yapan genç şirketler için, eski şeylerle uğraşmadan, elektrikli aktarma organlarını sıfırdan tasarlamak daha kolay olacaktır ve bu, onları avantajlı bir konuma getirecektir. Ama geleneksel bir OEM için böyle büyük bir dönüşümü yönetmek, “zorlu bir görevdir”.
Bununla birlikte, aktarma organları geliştirme konusunda bugün yaşanan zorluklar, yeni çözümlerin daha önce hayal dahi edilemeyen dönüş sürelerinde geliştirilmesi gerektiği anlamına gelir. Artık aylar değil haftalar içinde, aktarma organlarının performansı, kütlesi, ağırlığı, kalitesinin artırılması ve emisyon değerlerinin düşürülmesi gereklidir. Kısacası, 100 yılda yanmalı motorun geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için yapılanların, elektrikli araçlar için 10 yıl içinde yapılması gereklidir.
Elektrikli araçların geliştirilmesine yönelik bütünsel yaklaşım konusunda SIMULIA Ar-Ge Departmanı Sorumlusu, Başkan Yardımcısı David Holman ile yapılan görüşme:
Bütünsel yaklaşımı benimsemek
Otonom araç geliştirme süreci beraberinde farklı zorluklar oluşturur ve tasarım zorluklarına yönelik hızlı çözümlere ulaşmak isteniyorsa bu zorluklar benzer bir bütünsel yaklaşım gerektirir. Örneğin, otonom sürüşü mümkün kılan ADAS sensörlerinde, farklı yol ve hava durumu koşullarında, farklı türde parçacıkların etkilerini nasıl ölçer ve çözersiniz? Bu sorunun yanıtı, simülasyondur.
Dassault Systèmes Akışkanlar Dinamiği Direktörü Brad Duncan şunları söylüyor: “Araba şirketlerinin sadece parçacıklar ve film için öngörücü simülasyon yeterliliğine değil, aynı zamanda tasarımı nasıl geliştirebileceklerini anlama becerisine de ihtiyaçları vardır.”
Sözlerine şöyle devam ediyor: “Simülasyonun gerekli olduğu nokta işte burasıdır. Yenilikçi tasarımların çok daha çabuk keşfedilmesini mümkün kılıyoruz; çünkü parçacığın kaynağından başlayarak havadan yüzeye ve bazen de tekrar yüzeye ve oradan da başka bir yere gidişini izleyebiliyorsunuz.”
“Vakit nakittir,” diye bitirir. “Tasarım sürecini hızlandırabilir ve tasarım değişikliklerinin tüm performans hedeflerinizi karşılayacağını doğrulayabilirseniz ürününüzü daha hızlı pazarlayabilir ve araç geliştirme sürecinin genel maliyetini düşürebilirsiniz.”
Kreisel Electric bir zorlukla karşı karşıya kaldı: Efsanevi yanma motorlu 1971 model EVEX Porsche 910, elektrikli bir süper arabaya dönüştürülebilir miydi? Kreisel Electric’in araca sığacak bir batarya paketi, soğutma sistemi, vites kutusu ve aktarma organı tasarlaması ve üretmesi gerekiyordu.
Bunu başarabilmesi için şirketin güçlü ama söz konusu tarafların işbirliği yapmalarını sağlayacak ve maliyetleri ve programları kontrol altında tutacak kadar esnek bir çözüme ihtiyacı vardı.
Platform proje paydaşlarının gerçek zamanlı işbirliğinden ve geometrik verilere, şirketin teknik bilgi birikimine ve proje bilgilerine merkezileştirilmiş ve güvenli erişimden yararlanmalarını sağladı; bu sayede, bir yandan yaratıcılık ve inovasyon teşvik edilirken, diğer yandan da maliyetler ve toplam geliştirme süresi kısaltıldı.
esla’da PLM Destek Uzmanı olan Jack Brown, uzman dijital teknolojilerin, işbirliğinin önündeki engelleri kaldırdığını ve Tesla’daki ekiplerin, projelere daha erken dahil olmanın avantajını fark ettiklerini söylüyor.
Artık Tesla geliştirme sürecinde değişiklik yapılmasını gerektiren bir sorunu daha erken fark edebiliyor ve ekstra maliyetlerden ve geliştirme sürecinde yaşanacak gecikmelerden kaçınabiliyor. Brown şöyle açıklıyor: “Üretimle ile ilgili geribildirimler çok önemli; çünkü biz seri üretim yapıyoruz. Tüm departmanları erken aşamalarda sürece dahil etmek ve geribildirimlerini hemen başlangıçta almak, değişiklikleri gerçekleştirmenin çok daha pahalı olduğu son aşamalarda almaktan çok daha iyi oluyor.”
Açıkçası, başarı ile başarısızlık arasındaki çizgi, sektörün kâr marjları kadar ince. Müşteri görüşlerini zamanında dahil etmek, geliştirme sürecini optimize etmek ve gereklilikleri otomatik olarak karşılamak stratejik özellikleriniz olacak ve şirket olarak kârlılığınızı belirleyecektir. Bu yeni inovasyonları hızlandırmak ve doğru zamanda doğru müşterilere sunmak için 3B/sanal kaynakları etkili şekilde kullanmanız gerekecektir. Bu yeni şekil elektrikli ve bağlantılı otonom dünyada, hayatta kalıp kalamayacağınızı belirleyecektir.
Endüstriyel Çözüm Deneyimlerimizi Keşfedin
Akıllı, Güvenli ve Bağlı
Akıllı araç deneyimini tasarlayın, doğrulayın ve sunun
Elektro Hareketlilik Hızlandırıcısı
Elektrikli Araç (EV) yenilikçilerinin bulutta ya da tesiste, yeniliklerini rekabet edebilir maliyetlerle ve en uygun kalite ile pazara daha hızlı sunmalarını sağlar