Tasarım, artık sadece estetik bir amacı değil, aynı zamanda çevresel etkileri de göz önünde bulunduran sürdürülebilir bir perspektifi benimsemelidir. Son zamanlarda öne çıkan sürdürülebilir tasarım, ürünlerin ve sistemlerin çevresel etkilerini en aza indirmeyi amaçlayan, geleceğin dünyasını şekillendiren kritik bir yaklaşımdır. Tasarımın sürdürülebilir boyutu hem doğal kaynakların verimli kullanımını hem de atık üretimini minimum seviyeye indirme çabalarını içerir. Aynı zamanda ekosistemin korunmasını da hedefler. Bu yaklaşım, estetik ile işlevselliği bir araya getirerek, bugünün gereksinimlerini karşılarken gelecek nesillerin yaşanabilir bir gezegen hakkını koruma amacını taşır.
Çevresel etkileri dikkate alarak, dünya çapında daha yaşanabilir bir gezegenin oluşumu için sorumluluk almanın gerekliliğini fark etmeliyiz. Sürdürülebilir tasarımı sadece bir zorunluluk olarak görmekle kalmayıp aynı zamanda yenilikçi yaklaşımlar geliştirerek geleceğe olumlu katkılar sağlamalıyız. Bu metinde, sürdürülebilir tasarımın neden önemli olduğunun yanı sıra çevresel sürdürülebilirliğin tasarım süreçlerine nasıl entegre edilebileceğini de inceleyeceğiz.
Sürdürülebilir Tasarımın Temel İlkeleri
Geleceğe dönük bir taahhüt olarak sürdürülebilir tasarım, doğayla uyumlu çözümleri vurgulayarak tasarım süreçlerini şekillendirir. Bu yaklaşımın temel ilkeleri, doğal kaynakların korunması, enerji verimliliği, çevresel etkilerin en aza indirilmesi ve toplumsal refahın artırılması gibi konuları kapsar. Bu prensipler, hem çevre dostu ürünler ve alanlar oluşturmayı hem de ekonomik sürdürülebilirliği desteklemeyi hedefler. Bu anlayış, daha yaşanabilir bir dünya için atılan adımlardan sadece bir tanesini oluşturur.
Döngüsel Ekonomi
Sürdürülebilir tasarım, döngüsel ekonomi ilkelerini benimseyerek tüketim ve atık döngülerinin kırılmasına odaklanır. Bu yaklaşım, ürünlerin kullanım ömrü sona erdikten sonra bile geri dönüşüm ve yeniden üretim süreçlerine katılarak kaynakların sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini hedefler.
Uzun Ömürlülük
Ürünlerin uzun süreli kullanılabilirliği, tüketim alışkanlıklarının değiştirilmesi yoluyla kaynak kullanımının azaltılmasında son derece etkili bir rol oynayabilir. Aynı zamanda ürünlerin tamir edilebilir olması, atık miktarını azaltarak yeniden kullanımı öne çıkaran bir etki yaratır.
Çevresel Etki Minimizasyonu
Sürdürülebilir ürün tasarımının temel taşı, çevresel etkilerin en aza indirilmesi ilkesidir. Bu öncelikli ilkenin değeri; doğal kaynakların muhafaza edilmesi, enerji kullanımının verimliliği, atık miktarının azaltılması, çevre kirliliğinin engellenmesi ve gelecek kuşakların yaşanabilir bir dünyaya erişim hakkı gibi faktörlerden kaynaklanır. Ayrıca bu ilke, çevresel sürdürülebilirliği destekleyerek hem doğal ekosistemleri hem de insan sağlığını koruma hedefini taşır.
Kaynak Verimliliği
Sürdürülebilir tasarım, hammaddelerin seçiminde ve kullanımında dikkatli olmayı gerektirir. Yenilenebilir kaynaklar tercih edilirken kıt kaynakların verimli kullanımı da gözetilir. Malzeme seçimleri, ürün ömrü boyunca etkilerini azaltacak şekilde yapılmalıdır. Ayrıca tasarım süreçleri ve ürünlerin kullanım sürecinde enerji verimliliği de dikkate alınmalıdır. Hem üretim aşamasında hem de kullanım sırasında enerji tüketimini azaltmaya yönelik adımlar, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada kritik rol oynar.
Ekonomik Uygulanabilirlik
Sürdürülebilir tasarımda ekonomik uygulanabilirlik, tasarımın ve üretimin maliyetinin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesini vurgular. Bu ilkenin önemi, sürdürülebilir çözümlerin uzun soluklu şekilde ekonomik kararlılık sağlaması, kaynakların verimli kullanımı ve işletme maliyetlerinin azaltılmasıyla ilişkilidir. Ayrıca tasarımın sürdürülebilir olması yalnızca çevresel ve toplumsal yönlerini değil, aynı zamanda işletmelerin rekabetçiliğini ve uzun vadeli başarısını da desteklemeyi amaçlar.
Sürdürülebilir Tasarımın Önemi ve Çevresel Etkileri
Sürdürülebilir tasarım, özellikle doğal kaynakların korunması ve atık üretiminin azaltılması gibi hedeflerle çevresel etkileri en aza indirme amacı taşır. Bu perspektif, gelecek kuşakların ihtiyaçlarını gözeterek tasarım yapmayı amaçlar. Estetik ve işlevsellik kadar önemli olan, yaşanabilir bir gezegeni sürdürme sorumluluğunu da içeren bir anlayışı yansıtır.
Karbon Ayak İzi Azaltma
Sürdürülebilir tasarımda karbon ayak izi azaltma, çevresel etkiyi minimize etme ve iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynar. Bu çaba, çevre koruma, iklim değişikliği ile mücadele ve gelecek nesillerin yaşam kalitesini iyileştirme gibi temel amaçları içerir.
Enerji Verimliliği
Ürünlerin enerji tüketimi ile üretim aşamasında yaydığı sera gazları göz önünde bulundurulmalıdır. Daha az enerji tüketen tasarımlar, çevreye daha az zarar verir.
Atık Azaltma
Tasarım sürecinde atık üretimini en aza indirmenin yanı sıra kirliliği önlemek de büyük önem taşır. Ürünlerin kolayca geri dönüştürülebilir olması ve zararlı kimyasalların kullanılmaması, çevresel etkiyi minimize etmeye destek olur.
Sürdürülebilir Tasarım ve Endüstriyel Üretim
Sürdürülebilir tasarım ve endüstriyel üretim yaklaşımı, çevresel etkiyi minimize eden, kaynakları verimli kullanan ve toplumsal refahı artıran çözümleri benimser. Endüstriyel üretimde sürdürülebilirlik, atık azaltma, enerji verimliliği, yenilenebilir malzemelerin tercih edilmesi ve döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanmasıyla yakından ilişkilidir. Bu yol sayesinde hem işletmelerin kendi içinde rekabetleri artar hem de çevreye olan olumsuz etki en aza indirilmiş olur. Sürdürülebilir ürün tasarımı ve endüstriyel üretim, gelecek nesillere sağlıklı ve sürdürülebilir bir dünya bırakma amacını taşıyan önemli bir adımdır.
Sürdürülebilir inovasyonun hız kazanması amacıyla şirketler, çevre dostu tasarım prensiplerini benimseyerek adım atabilirler. Bir ürün veya hizmetin tasarımı, yaşam döngüsü boyunca oluşturacağı çevresel etkinin büyük bir kısmını, yaklaşık %80’ini şekillendirir. Şirketler, ekolojik tasarım ilkesini ürün ve hizmet geliştirme süreçlerine entegre ettiklerinde, sürdürülebilirliği iş değer zincirinin tüm aşamalarına yayarak döngüsel bir ekonomiyi destekleyebilirler.
Ürün yaşam döngüsü değerlendirmesi adıyla bilinen Lifecycle Assessment, sürdürülebilirliği sağlama ve yönetme açısından değerli bir araçtır. Bu değerlendirme, bir ürünün veya hizmetin tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini analiz ederek daha sürdürülebilir kararlar alınmasına yardımcı olur. Geleneksel LCA yöntemi ise mevcut durumun etkilerini değerlendirir ve günlük iş faaliyetlerinden izole bir perspektife sahiptir. Bu yöntem, ileri dijital dönüşüm sayesinde çok daha geniş kapsamlı sonuçlar sunabilir. Bunlara ek olarak, ürün yaşam döngüsü yönetimi olarak adlandırılan PLM, ürünün tüm aşamalarında tanımlayıcı bilgilerin etkili ve verimli bir şekilde akışını sağlayan bir bilgi teknolojisi yaklaşımıdır. Dijital üretim, ilaç üretim süreçlerinin sanal bir kopyası olan dijital ikizler aracılığıyla gerçekleştirilmesi örnek olarak verilebilir.
Üretimde sürdürülebilir bir tasarım yaklaşımı, bilim tabanlı araçlarla üreticilere çeviklik ve inovasyon sağlar. Bilimsel ilkeleri temel alan bu araçlar, ilaç alanındaki karar alıcıları bir araya getirerek süreç zekasını hızlandırır. Sanal ikizler ve 3DEXPERIENCE® platformunun birleşimi, teknik sektörlerde dönüştürücü bir etki yaratır. İlaç şirketleri, bu teknolojiyi kullanarak üretimde devrim yaratabilir, sürdürülebilirliği artırabilir ve yenilikçi tedaviler sunabilir.
Ürün Yaşam Döngüsü ile Sürdürülebilir Üretim
Lifecycle assessment, bir ürünün veya hizmetin tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel etkilerini değerlendiren bir yöntemdir. Ürün yaşam döngüsü yönetimi ise ürünün tasarımından başlayıp tüm yolculuğunun etkin bir şekilde yönetilmesini sağlar. LCA, PLM’nin bir parçası olarak ürünün çevresel etkilerini anlamak ve yönetmek için tercih edilebilir. Bu sayede PLM, tasarım aşamasından itibaren LCA sonuçlarına dayalı sürdürülebilir kararlar almayı ve ürünün yaşam döngüsü boyunca çevresel etkileri minimize etmeyi amaçlar. Yani LCA, PLM’nin sürdürülebilirlik odaklı kararlar almasına yardımcı olan bir araç olarak kullanılabilir.
Söz konusu yaklaşımı CADEM DIGITAL® PLM olarak uygulayarak, Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE® platformunu kullanıyor ve çözüm ortaklarımıza bu bağlamda benzersiz destek sunuyoruz. Ürün yaşam döngüsü evrelerini dört farklı adımda başarıyla gerçekleştiriyoruz.
- – Fikir Toplayıp Hedef Belirleme: İlk evrede, müşterilerimizle bir araya gelip çalışma şekillerini değiştirme gerekliliğini anlamaya çalışıyoruz. Karşılaşılan zorluk ve problemler çerçevesinde hangi hedeflere ulaşmak istediklerini belirliyoruz.
- – Değerlendirme Aşaması: İkinci aşamamız ilgili bölüm yöneticileriyle görüşmeyi kapsıyor. Bu kısımda hem mevcut hem de hedeflenen durumun analizini yapıyoruz. Ürün yaşam döngüsü kavramının sanal dönüşüm yol haritası ile bu dönüşümün sağlayacağı değerleri belirleyerek diğer basamaklara -yol alıyoruz.
- – Özelleştirme ve Çözüm Sunumu: Bu bölümde önceki verileri baz alarak konular özelinde çözümümüzü sunuyoruz. Standart çözümün yanı sıra özelleştirilecek alanları da ele alarak proje planını çalışma önceliklerine göre detaylandırıyoruz.
- – Dönüşümün Gerçekleştirilme Aşaması: Son evrede, ürün yaşam döngüsü dönüşümünü hayata geçiriyoruz. Proje planını güncelleyerek gereken donanım ve yazılım altyapısını hazırlıyoruz. Özelleştirmeleri gerçekleştirip uygulamayı kuruyoruz. Anahtar kullanıcılarla test senaryoları üzerinden uygulamayı denetliyoruz.
Cadem Digital ile iletişime geçerek sektörler özelinde sürdürülebilir ürün tasarımı hakkında daha detaylı bilgi alabilirsiniz.
Önceki yazımıza https://cademdigital.com.tr/endustiride-artirilmis-gerceklik/ linkinden ulaşabilirsiniz.
BİZE ULAŞIN